Süper Lig tatile girince, bizim yazılar da tatile girmiş oldu. Konya maçı ile işe başlayalım dedik. Maç da hani, 'Gördün mü Hanya'yı, Konya'yı!'' kıvamındaydı…
Görebildiğim kadarı ile maçı televizyondan izledim; Konyaspor sahaya top oynamak, hem kendileri, hem de izleyenler için bir şölen, keyif verici bir ortak zaman yaratmak için sahaya çıkmış değillerdi. Aşırı sert, tekme tokat, sanki Tayvan Boksu yapıyorlardı. Hakem Süleyman Abay da bu sertliğe izin veriyordu. Öyle ki daha on beşinci dakikada takımın santroforu Turgay saf dışı ediliyordu. Öyle sert girdiler ki, arka adale lifi attı. Dk.19 'Beni değiştirin' işaretini verdi. Sercan Yıldırım oyuna girdi böylece.
Bu arada kamera Konya koçu Ziya Doğan'ı gösteriyordu. Keyifliydi. Biliniyor ki, Ziya Doğan fizik gücüne bağlı oyunu tercih eden bir çalıştırıcı. Ama takımını öyle kurgulamış ki; ''Ağlama, ağlat, yoksa zehir olur hayat!'' Havada yumruk attılar, yerde tekme. Bursalı topçular yumruk ve tekmeler arasında top oynayabildikleri kadar oynayabildiler.
Konya mahalle takımı havasındaydı. O nedenle Bursa'nın gücünü tam olarak anlamak mümkün olmadı.
Arjantinli Nunez takıma yararlı olacak gibi. Kolay maçta taraftarların seveceği işleri yaptı. Duran toplarda hâkimiyetini 58. dk. 30 metreden kullandığı serbest atışta gösterdi. Kaleci Gökhan topu zorlukla çeldi. Yetmedi 70. dk. 18 in köşesinden rövaşata denemesinin kale direk çaprazından sekmesi şıktı gerçekten. Kale çerçevesi yerine topu tirübünlerde oturan pembe tişörtlü bayana göndermesi… Nunez henüz takım oyunu içinde değil. Ne zaman patlayacağı belli olmayan bir mayın gibi bana kalırsa.
Sercan Yıldırım da öyle; 41. Dakikada ileri açılan bir topu kapıp Allah vergisi yeteneği hızı ile ve bir iki çalımla golü atıverdi.
Oyunun bütününe baktığınızda takım oyunu içinde yeri nedir sorusuna yanıtı siz verin.
Sırp Milan Stepanov'u ağır buldum. Aynı nitelikte zaten Ömer var. Neden alındı bilmem. Tekme tokatı görünce de yıldı zaten. Orta alanda devamlı top kaptırdı.
Gökçek Vederson Fenerde oynadığı gibiydi. Türk futbolu ve takım oyununa alışık, verimliydi.
Oyunu takıma eklenen yabancı oyuncular açısından izledim daha çoklukla. Bana göre durum bu.
Gelelim Trabzon maçına. Önemli bir kupa maçıydı. Bursa bir varlık gösteremedi ve 3 gol yedik, cevap bile veremedik.
Bütün bunlara bakarak Bursa takımı henüz Avrupa liginde oynayacak kıvama gelmiş değil.
Ertuğrul hocanın işi zor.
Zor, çünkü Lufthansa Yenişehir Havaalanı'ndan seferlere başladığı gibi, O da Avrupa seferine çıkacak.
Bursaspor sayesinde Avrupa Bursa ile tanışacak…
Tanışacak ta, nasıl…
Tankut Sözeri 17.08.2010 Bursa
18.08.2010 22:16:58, Tankut Sözeri
Bu yazı 3529
kez okunmuştur.
Sitedeki yazılardan yazarların kendisi sorumludur; site yönetimi
yazılardan sorumlu tutulamaz.
Bursaspor için internet üzerinde hazırlanmış ilk
internet sitesi "Bursaspor. net" Grup ÇEYNÇ Tarafından
Hazırlanmaktadır...
Sitenin alt yapısı ve yazılımı Profornet tarafından
sağlanmaktadır.