Bir sitem olsun, ister misin? “Bir sitem gönder Allah’a / Aldırma gönül aldırma / Gönül aldırma!”
Yıllarca, varsayımsal bir aşkın gönül kırıklığı nedeniyle sevgiliye gönderdiğimiz
“sitem” derdiyle uğraşmıştık. Öyle ki; “Sen bir şahindin, ben bir serçe / atıyordun kalbime demirden bir pençe!”
Müslim Abimizle jilet tadına vardıktan sonra, Orhan Gencebay abimizle de
“Allah’ım ben bu dünyaya neden geldim?” diye soruyor, “Beni baştan yarat!” diye hönkürdükten sonra, gözyaşları arasında ne güzel yaşayıp gidiyorduk.
Bill Gates diye bir adam, Amerikalardan bir halt icat etti. Allah’ın işine karışılmaz ama bizim bu feryat ve
göz yaşlarımıza dayanamayarak zahir; “Ey kulum Billy the Kid (pardon yani) Gate, bir şeyler bul da şu kullarım kendini jiletlemekten kurtulsun felan dedi herhal” hadi bakalım, kendimizi İnternet (ağ bağlayıcı) denilen bir deryanın içinde buluverdik.
Belki ilk itiraz Karadeniz uşaklarından gelmiştir; “Ula uşaklar, ha pu ağlar ilen bi mok avlanmaz, hamsicilik ahlâkına da sığmaz!”
diyerekten. Hatta fıkrası bile çıkmıştı: Temel, Dursun’a rastlar. Düşünceli düşünceli yürürken, Dursun’un yanından sanki yokmuş gibi geçer. Dursun sinirlenir sorar: - Ha pu huy yenidur? Temel, dalgın dalgın sorar:
- Ne huyu uşağım? Dursun’un sakalları titremektedir, yeni bir saldırı mı var diye,
- Ula selam vermeden geçeyisun!
- Kusura kalma uşağım. Adamın biri bağa soru sordu, onu düşüniyrum!
- Ne soridi ki?
- Artık takaların da yeni ağ bağlantıları, siteleri olacak, tedu,
- Uşağım pizum ağlarımız sağlamdır, sen pilmeyesun, tedum,
- Sanki yeni ağdan anlıyur da siten var imiş gibi konişiyirsun, tedu.
- Eee, ne ettin oni?
- Site teduğu da nedir ki? Bizim takaların ağlarına laf ediyu tiye, her ihtimale karşi, furdim oni. Onunçün dalgınım da!
Yeni duruma uyum kurma yeteneğindeki, Sakaryalardaki, Dumlupınarlardaki o güzelim ataların çocukları biz yeni Türkler her etkiye açık, bir türlü kendisinin icat edemediği bu gâvur işine de uyum kurmakta zorluk çekmedik. Kendimize uygun hale getirdik. Hemen internet kafeler açıldı; yan yana iki masadaki biri diğerini tanımaz iki gençten birinin kız rolünde çet yaparak farkına varmadan yan masadaki diğerine randevu vermesi gibi gariplikler sökün etti. Ne var ki, buluşma noktasında durumu anlayan yan masadaki bıçağını çekip kanlı bir hesap soruyordu!
İnternet hayatımıza, Temel’in “her ihtimale karşı!” tarzıyla da olsa girmiş oldu. Elbette sadece ülkemizde değil fakat bütün dünyada yeni ve özgür bir iletişim olanağını, evlerimize, işyerlerimize taşımış oldu. Doğal sonucu olarak, doğru kullanıldığında insanların uzak ortamlarını yakın hale getirdi. Belirli konularda ortak ilgi alanlarına sahip olanların, bir diğeri ile buluşma, görüşme, tanışma, dayanışma olanaklarını geliştirdi.
Bu gelişimin önemini algılayanlar da, ortak konularda siteler oluşturdular. Ben de böylesi bir site kanalıyla sizlerle tanışma olanağını yakaladım.
Uğur Çelikkol’un yönetim ve angaryasını (emek ve masrafından söz etmiş oluyorum) üstlendiği siteden söz ediyorum. Bursa ve Bursaspor’a önemli katkı sağlıyor. Bu alanda ilgi duyan, katkıda bulunanları buluşturuyor. Tanışmamış olanları tanıştırıyor.
Fizikte “maddenin ataleti” diye bir kuram vardır. Hepinizin bildiği gibi, maddenin hareket etme konusundaki isteksizliği olarak bilinir. Yani madde hareket etmek için haricen bir enerji gereksinir. İnsanlarımız da sanki hareket etmek için harici bir enerjiye muhtaç gibiler!
İşte bu site, ben dâhil, birçok kişiye bu hareket ve katılım isteğini yaratan o harici etki gibi.
Ne dersiniz, Bursaspor sitesine artan bir ilgiyle sahip çıkıp “Bu site benim sitem olsun!”
der misiniz?
03.09.2006, Tankut Sözeri
Bu yazı 3997
kez okunmuştur.
Sitedeki yazılardan yazarların kendisi sorumludur; site yönetimi
yazılardan sorumlu tutulamaz.
Bursaspor için internet üzerinde hazırlanmış ilk
internet sitesi "Bursaspor. net" Grup ÇEYNÇ Tarafından
Hazırlanmaktadır...
Sitenin alt yapısı ve yazılımı Profornet tarafından
sağlanmaktadır.