Liderlik Sendromu “Ülkemizde birçok insan futbolla yatıp, futbolla kalkıyor. Görsel basın uzun uzun programlar yapıyor futbol üzerine. Eski ünlü futbolcular, günümüz spor köşe yazarları olarak, eski hakem ya da ünlü çalıştırıcıları saatler boyu o gün veya bir gün önce oynanıp sona ermiş karşılaşmalar üzerine tartışmalarıyla ekranlarla birlikte evlerimize konuk oluyorlar. Bir muhakeme, mahkemenin bazen heyecan dozunu yükselten tartışmalarıyla önemli düzeyde bir izleyiciyi de ekranların başına toplamayı beceriyorlar doğrusu.
Dikkat ediyorum, bu tartışmalar içinde bir psikoloğa yer vermiyorlar. Yani kimse oyunda yer alan o genç insanların oyun içindeki ruhsal durumlarının ne olduğunu analiz etmeye çalışmıyor. Eğer öyle bir yaklaşım olsa, o gençlerin birer insan olduğunu, birer robot ya da makine olmadıkları için ruhsal durumlarına göre pozisyon aldıklarını, yapılan hataların çok doğal ve insansı hatalar olduğunu algılayarak, akbabalar önündeki bir ceset muamelesi yapmazlar oyuncu ve hakemlere.
Aynı ruhsal durumun nelerden etkilenebileceği, ne sonuçlar verebileceği de yöneticilerin o oyuncular ile olan ilişkilerinde hiç dikkate almadıkları bir konum sanıyorum. Önemli kulüplerimizde psikolog bulundurulduğunu biliyorum. Ancak o doktorlar da oyuncu gençlere yeterli zaman ve yeterli yaklaşımlar içinde değil anlaşılan.
Bunu nereden mi çıkarıyorum? Elbette ortaya çıkan sonuçlardan.
Örneğin Bursaspor’un Elazığ’a 2/0 yenilmesi sonucu Basın Sözcüsü Mehmet Çobanoğlu şöyle diyordu: “Tesadüfe bakın ki, Fenerbahçe’nin puan kaybettiği haftalarda biz de kaybediyoruz!” Bir türlü istedikleri oyun düzenini kuramadıklarını, her zaman sonuca gittikleri kanat organisazyonlarını yapamadıklarından yakınıyordu basına.
ikinci yarı başladığından beri ilk yarıda tutturdukları başarıyı gösteremediklerini söylüyordu. Sezgileri yoluyla ulaştığı fotoğrafın nedenlerine eğilmek yerine, Bursa’nın yenilgisine mazeret bulma derdindeydi kamuoyuna karşı.
Her iki lider takımın ikinci yarı başlar başlamaz düşüşe girmesi, önemli puanlar yitirmesi bal gibi de bir rastlantı sonucu olmayıp, adına “Liderlik Sendromu” dediğimiz sonuçla karşı karşıya kalındığını gösterir. Aslında ulaşılan zirvede kalmanın koşul ve sorumluluklarını taşıma becerisinin psikolojik alt yapısının ihmalidir olan.
Liderlik sendromu içinde olan oyuncudur da, yönetici, çalıştırıcı değil midir? Hep beraber bir takım halisilasyonlar gördürmez mi insana yolun yarısındayken lider olmak? Giderek ortak çalışma, ortak disiplin, ortak heyecanın takım olmaktan çıkıp kişiselleşmeye (başarı ödüllerinden en yüksek payı alma kaygıları) yönelmesiyle bir hedef sapması, bir hedef kayması yaratmaz mı?
17 Yaş Genç Milli takımımız Güney Amerika’da düzenlenen geçen yıl ki Dünya Şampiyonasında birçok ülkenin tozunu attırmıştı. On kişi kaldıkları Brezilya ile olan yarı final maçında,3 gol geriden gelip durumu3/3 beraberliğe getirmiş ve son anda bir gol yiyerek 3.cülük maçı oynamışlardı final yerine.
Gençlerimiz kaç defa Avrupa, Dünya şampiyonu oldular. Bu gençlere daha ileri yaşlarda ne oluyordu da, tozunu attırdıkları Avrupa’nın arkasında nal topluyorlar?
Ülkemiz insanı halâ Doğu toplumu olmanın özelliklerini taşır. Yani Batı ülkelerinin insan eğitiminin temeli olan “Self disipline” kendi kendini denetleme ilkesinden insanımızın yoksun oluşuda yatar. Bu ilke insanın özgür iradesini geliştirmesini, katılımcılığa kendi iradesi ile karar vermesini, bireysel sorumluluk alma ve hesap verme yeteneğini kazandırır.
Doğu toplumlarında birey yoktur. “Sus, konuşma!” İzin verildiği kadar katılımcıdır birey ya da dışlanır. Küçük yaşta bu ataerkil tutum gencin otoriteyi doğrudan ve sorgulamasız kabulü nedeni ile ortak bir noktaya kilitlenmesini ve başarıyı getiriyor. Ancak yetişkin hale geldiğinde, özgür kalan o birey ne yapacağını, nasıl kullanacağını bilemediği bir enstrümanla baş başa kaldığında, hele elinde bir çok olanakla, ne yapar dersiniz?
Liderlik sendromunu taşıyabilir mi? Öyleyse iki takımın da durumu rastlantısal değil. Yöneticilerin durumu yeniden değerlendirmeye başlamaları gerekir. İşte o zaman “kanat organizasyonları” düzelir.
09.03.2006 00:00:40, Tankut Sözeri
Bu yazı 3455
kez okunmuştur.
Sitedeki yazılardan yazarların kendisi sorumludur; site yönetimi
yazılardan sorumlu tutulamaz.
Bursaspor için internet üzerinde hazırlanmış ilk
internet sitesi "Bursaspor. net" Grup ÇEYNÇ Tarafından
Hazırlanmaktadır...
Sitenin alt yapısı ve yazılımı Profornet tarafından
sağlanmaktadır.