Bursaspor Fener'i Yenemez! Sadece Fener'i değil Beşiktaş'ı, Galatasaray'ı da yenemez. Çünkü kurgulanması buna uygun değildir. Çünkü tasarımı şampiyonluğa oynamak üzere yapılandırılmamış, kümede kalarak, orta sıralarda gezinip ola ki, büyük takımlardan birini kazaen yendiğinde taraftarlar indinde gerçek bir coşku yaşanır. Coşkunun gerçekliğine karşın gerek medya ve gerekse de yöneticilerin ortak tavrı kimseye yapay gelmiyor mu? Yoksa bende mi bir tuhaflık var? "Elbette, sende var bir tuhaflık!" diyen itirazları şimdiden duyar gibiyim. Geçtiğimiz hafta Perşembe günü, Bursaspor.net sitesinin yöneticisi Uğur Çelikkol kardeşimle bir takım taraftarların önünde düşüncemi anlatmış ve Cumartesi oynanacak maç sonucunun hüsranla biteceğini söylemiştim. Elbette nedenlerini de sıralamıştım. "Görüşlerini yazsana abi" dedi, "sitede yayınlayalım!" "Sen ne diyorsun" diye yanıtladım, "maç öncesi böyle bir yazıyı yayınlarsam, beni aforoz ederler!" Daha önce yazdığım "Çetiner'in istifası ve futbol" yazım büyük ilgi görmüştü. Napolyon'un Memlüklü askerler ile Fransız askerlerini karşılaştıran yorumuna dikkat çekmiştim. 2.11.2006 ve 9 Kasım 2006 tarihinde de Raşit Çetiner'in istifasındaki teorik gerçek nedenleri açmıştım: "Futbolun yayılışı, dünyayı ele geçirmesi; bir bakıma kapitalizmin ve isçi sınıfının dünyayı ele geçirmesinin de en sağlam göstergesidir. Futbol bizde rebetiko, arabesk, davul zurnalı halaylı kutlamaları ile blue jean giyerek modern toplumu sırtında taşıyan işçi sınıfının en has ürünü olup elbette "ölmeye, ölmeye geldik!" bir alandır. Çünkü birey olarak toplumda büyük bir alan ya da önem taşımazken, taraftarlık denilen sihirli sözcükle takımıyla bütünleştirdiği kişiliği ,gruplaşarak önem ve geniş bir alan kazanır. Sermayenin gücü burada devreye girer. Yani bu gruplaşmaları, takımdaş olmayı destekler, takımlara yatırım yaparak her yıl heyecanın ve yeniden başlayacak yarışmanın ateşini körükler. Bu sayede fabrikasında çalıştığı kenti kolayca benimser işçi sınıfı. Toplu hareket etme konusunda ruhen tatmin olduğu için de kendi sınıfının haklarını korumak için bir araya gelmek, organize olmakta isteksiz davranır. Yetmez uluslar arası arenalarda boy gösteren futbol takımı ile de bütünleşerek ulus ile bütünleşir. Sermaye ve iktidarların istediği tam da budur. Futbolla yatıp kalkan bir işçi çağdaş üretim ve yaşam süreçlerinin yarattığı fizyolojik, ruhsal yorgunlukları, yıpranmaları, gerilimleri daha kolaylıkla atıp kendini yenileyebilir. Bu da iş gücünün düzenli ve istikrarlı kullanımını, onun kendini yenilemesi için gerekli sosyal masrafların azalmasını getirir. Çağdaş kapitalizm sağladığı bazı sosyal haklarla işçinin aile kurmasını destekler. Çünkü kadının ödenmemiş emeği, iş gücünün üretimi ve yeniden üretimin sosyal masraflarını azaltır, ücretlerin düşük tutulmasını sağlar. Böylece sermayenin kâr oranları yükselir." Eğer o kentin sermayedar sınıfı ulusal ya da uluslar arası alanlarda yatırım yapmıyor, yerel kalmakta ısrar ediyorsa, yatırım yapacağı spor kulübünün de yerel kalmasında yarar görür. Bu gün Bursa'da şöyle bir bakın, ulusal ve uluslar arası çalışan sektörlere yatırım yapan iş adamları İstanbul'dan değil mi? İstanbul sermayesi gerek ulusal ve gerekse de uluslar arası sermaye hareketlerinde korkusuzca yer alırken, Bursa sermayedarlarının durumları nedir? Buna siz karar verin, tek tek inceleyip şudur, budur diyecek değilim. Bursalı iş adamlarının yaptığı bazı önemli yatırımlar da elbette Bursa'nın gurur kaynağı olarak yer alıyorlar. Alıyorlar da kaç kişi? Bursa'da uluslar arası bir turizm yatırımı ya da etkinliği sayabilir misiniz? Yok, ama Antalya'da dolu. Elbette Antalya havaalanı vızır vızır çalışacak. Ya Bursa'nın havaalanı? Var mı? Yenişehir mi? İşliyor mu? Neden işlesin? Bursa'ya hava yoluyla gelmek isteyen yok ki! Büyükkent, Osmangazi, Nilüfer, Yıldırım belediyeleri ellerinden geleni yaparak kentin tarihi dokusunu ortaya çıkarmaya çalışırken, yaşamı da kolaylaştırıcı birçok önlem alıyorlar. Ancak o kadar geri kalmış ki Bursa, yapılanlar kentimizi uluslar arası bir marka yapmaya yetmiyor. İşte Bursaspor da aynı nedenlerle bir türlü ulusal takım olup uluslar arası başarılar elde edemiyor. Bursaspor şirketleşmeden, alt yapı yatırımlarına önem verilip, genç ve paf takımlarındaki oyuncuları A takımına kazandırmadan maliyetler düşmez. Lejyoner ama profesyonel olamamış futbolcuların arada bir yarattığı teselliler ile yetinmek zorunda kalır Bursa.
21.03.2007 19:09:13, Tankut Sözeri
Bu yazı 5856
kez okunmuştur.
Sitedeki yazılardan yazarların kendisi sorumludur; site yönetimi
yazılardan sorumlu tutulamaz.
Bursaspor için internet üzerinde hazırlanmış ilk
internet sitesi "Bursaspor. net" Grup ÇEYNÇ Tarafından
Hazırlanmaktadır...
Sitenin alt yapısı ve yazılımı Profornet tarafından
sağlanmaktadır.
