Oyuna Devam... Şöyle bir düşünüyorum küme düşmemizin kuvvetle muhtemel olduğu ligin bittiği günü: İlk aklıma gelen Vakıfköy'ü basmış taraftar görüntüleri. Jandarma tarafından çembere alınmışlar, "peşinizden o kadar deplasmana geldik, yağmur-çamur demeden" feryatları. Bir iki yönetici ve futbolcu "bu büyük taraftara layık olamadık" plağını çalıyor, bir iki tanesi "önümüzdeki maça bakacaz" diyor hızını alamayıp, çevredekiler dürtüyor artık maç kalmadı diye de toparlıyorlar kendilerini. Derken Başkan'ın istifa haberi geliyor. Sözleşmesi biten futbolcular birbiri ardısıra birinci lige yeni yükselen ve transfer yapmış oluyor görünmek isteyen kulupler tarafından alınıyor. Artık altyapıya yönelmeliyiz diyor birileri, yeniden yapılanmalıyız diye ekleyerek. En çekilmezi de "ben size söylemiştim böyle olacağını"cılar.
Aslında ne kadar da basit bir oyun hem sahadaki, hem saha dışındaki, hem de etrafımızda yaşananların hepsi. Sonunun ne olacağını bile bile bir filmi izlemek. Bursaspor küme düşmese de 12nci bitirse ligi bu karmaşa olmayacak, aynı film seneye gene vizyona girecek oysa.
Aptalca iyimserliklerle Polyannacılık oynamaya gerek yok. Ama gerçekleri önceden görüp hazırlıklı olmak gerektiği de ortada. Bugünden sonra Bursaspor, ikinci lige düştüğü gün için acil durum planı hazırlamak zorunda. Yoksa o gün geldiğinde de şimdiye kadar alışageldiğimiz kopukluk, irtibatsızlık devam ederse, çığ gibi büyüyecek kaos toparlanışı daha da geciktirecek.
Önümüzde bizlere öcü gibi gösterilip durulan Eskişehirspor örneği var. Eskişehirspor, ikinci lige düşmüşmüş, bir daha toparlanamamışmış. Bugün Bursaspor'u küme düşme noktasına getiren de aynı kompleksli düşünce değil mi zaten? Bursa'yı Eskişehirle bir tutmak Bursa'ya hakaret değil mi? Bursa şehrinin uyuyan bir dev olduğununun bütün Türkiye farkında da Bursa göremiyor bu gerçeği maalesef.
30 hafta hiç ilgi gösterilmeyen maçlara son 8 hafta ilgi gösterilmesi bir hedefe, bir amaca olan açlık aslında. 2nci ligde mücadele etmenin bir hakaret olmadığını, birinci lige çıkmasına rağmen bürokrasi engeline takılan Bursapor B takımının maçlarının o yıl birinci ligdeki A takımının maçlarını gölgede bıraktığını hatırlamakta fayda var galiba bu günlerde.
Şimdiye kadar hep umut bağladığımız Bursa'lı işadamlarının hemen hemen hepsi de geçti Bursaspor yönetim kurulu masasından son bir-iki yıl içinde. Peki şimdi umut bağlayacak kim kaldı? İşte en acısı da bu. Kani Şen'in başkan seçildiği dönemde diğer adayın kirli işlere bulaşmış olduğu, Bursaspor'a kirli paranın giremeyeceği söylendi durdu. Orhan Özselek dönemi ve Erdoğan Bilenser'in süpervizörlüğü ile biraraya gelen bütün Bursalı işadamları da temiz bir yönetim gösterdiler. Temiz kaldı Bursaspor, ikinci lig yolunda. Yoksa başarıya giden yolda her yol mübah mıydı?
15.04.2003 00:00:44, Alpaslan Keser
Bu yazı 5830
kez okunmuştur.
Sitedeki yazılardan yazarların kendisi sorumludur; site yönetimi
yazılardan sorumlu tutulamaz.
Bursaspor için internet üzerinde hazırlanmış ilk
internet sitesi "Bursaspor. net" Grup ÇEYNÇ Tarafından
Hazırlanmaktadır...
Sitenin alt yapısı ve yazılımı Profornet tarafından
sağlanmaktadır.