Bizler yeni nesil Bursaspor gönüllüleri olarak bugüne kadar yakından tanıma fırsatı bulamadığımız Amigo Yaşar Turgut Genç’i biraz daha yakından tanımak istiyoruz. Bize kendinizden bahsedebilir misiniz ? 

Ben 1935’ te İnegöl’ de doğdum. İnegöl’den Bursa ya 1952 senesinde geldim.27/10/1952 tarihinde Merinos fabrikasına girdim. Askere kadar Merinos’ ta hem çalıştım hem de güreş sporunu devam ettirdim. 57 ve 62 kilolarda 4 kez Bursa 1.si oldum. Serbest ve grekoromen dallarında,Türkiye Şampiyonasına katıldım ve kilomda Türkiye 4.sü oldum. O dönemde Merinos’ tan 23 kuruş saat ücreti alıyorduk.Kusura bakmayın, 182 kuruşla güreş sporu bu kadar olurdu. Çünkü “sporcu” dediğin adam, kahvaltısını iyi yapar ve yemeklerini düzenli yer. 

Yaşar Turgut Genç, Bursaspor ile nasıl tanıştı ve amigoluk hayatınız nasıl başladı ? 

Bursaspor kurulmadan önce Bursa’daki amatör futbol maçları çok zevkli geçerdi.İnegöl İdman Yurdu,Acarspor,Merinos,Akınspor gibi çok renkli takımlar vardı. Ben ve arkadaşlarım İnegöl İdman Yurdu’nun başarısı için tezahüratlar yapıyorduk.Yaptığımız tezahüratlarla takımımızı ateşlememiz Salih Kiracıbaşı’nın çok hoşuna gitmiş... 

Bu arada 1963 senesinde Bursaspor kuruldu ve ilk başkan Salih Kiracıbaşı oldu. Bursaspor kurulunca Bursa’da yaşadığım için ben de kendimi Bursasporlu hissettim.Bursaspor maçlarına gitmeye başladım. Toplum beni Amigo Yaşar olarak tanımaya başladı. İlk önceleri palyaço pozisyonundaydım.

Ama daha sonra ben taraftarımızı eğittim. Onlara bir şeyler verebilmek için çabaladım. Hiçbir zaman insan ayırımı yapmadım. Fakir-zengin ayırt etmeden herkese içten ve saygılı davrandım. Büyük çevre sahibi oldum. Böyle olunca bütün Bursa beni kabullendi. 1963 yılında Salih Kiracıbaşı bana şöyle dedi.” Yaşar bizim amigomuz sensin. Sen olursan biz bundan gurur duyarız ve senden çok faydalanırız.” 

İşte benim amigoluk hayatım böyle başladı. 

Amigo Yaşar gençliğinde, Bursaspor maçı yaklaştığında neler yapardı ? Maç sabahını nasıl geçirirdi ? Bize anlatır mısınız ? 

Maçımıza 1 gün varken biz sabaha kadar uyumuyorduk. Maçta yapacağımız tezahüratları hazırlardık. Sabah olunca toplandığımız kahvelere giderdik. Namık Kemal’de, Davutkadı’ da,Yıldırım’ da ve Devecioğlu mezarlığının yanında birer tane kahvemiz vardı.Bu Kahveleri gider orada “ ARKADAŞLAR BURSASPORUMUZUN ÇOK ÖNEMLİ BİR MAÇI VAR,ARABALAR HAZIR, BURSASPOR’U VE BENİ SEVEN OYUNU BIRAKSIN MAÇA GELSİN DERDİM.” 

O yıllarda Bursaspor sevgisi bir başkaydı. Tıklım tıklım kahveler boşalır herkes maça gelirdi. Birlik beraberlik vardı. 

Ve maça giderdik. Mesela bu hafta sonu Galatasaray maçı var. Biz şöyle bir tezahüratla takımımızı desteklerdik. 

Yeşil Beyaz formamız açar 
Yeşil Beyaz formamız açar 
Bursasporluyuz yıkılsa cihan 
Bursasporluyuz yıkılsa cihan 
Güm bom güm bom güm bom 
Şutlar çekeriz 
Güm bom güm bom güm bom 
Şutlar çekeriz 
Cim bom bom kalesini deler geçeriz 
Cim bom bom kalesini deler geçeriz 
Sağ açığımız Mesut çok yaman yaman 
Sağ açığımız Mesut çok yaman yaman 
Cim bom bom kalesini ediyor duman 
Cim bom bom kalesini ediyor duman ( Amigo Yaşar’ ın heyecanla söylediği bu tezahüratın ses kaydı Grupceync Arşivi’nde bulunmaktadır.) 

Maçta da bu tezahüratımızı gür bir sesle söylerdik. Bunun arkasından ben bir mani söylerdim mesela...Ama yine gür bir sesle...

Uludağ ın beyazı 
Ovasının yeşili 
Bursaspor çabuk ol 
Gör rakibin işini 
Forması yeşil beyaz 
Takımlara verir ayaz 
Maçı sona erince 
Galiptir yeşil beyaz... 

Maniden hemen sonra da yediden yetmişe herkesin ayağa kalkıp katıldığı “BİR BABA HİNDİ” tezahüratını yaptırırdım. Ben “BİR BABA HİNDİ” diye bağırdığım vakit bütün herkes iki yumruğunu da sıkarak ayağa kalkar ve “HEEEEEY ALLAH” diye bağırırdı. Bütün stadı inletirdik. Şimdi Türkiye ye mal oldu bu tezahürat... Eski bir tezahürat ama şarap gibi; gün geçtikçe değerleniyor. 

Maç bitiminde 6 bin kişiyle birlikte Atatürk Anıtına kadar tezahüratlar eşliğinde yürüyüş yapardık. Hafta boyunca ise maç içindeki pozisyonları değerlendirirdik. Mesut nasıl çalım attı... Ersel nasıl ortaladı... 

Bursaspor’ un kuruluşundan beri Bursaspor’u takip ediyorsunuz ? Tarihimizi anımsadığınızda,geçmişten bugüne Bursaspor’u nasıl değerlendiriyorsunuz ? 

Eskiden Bursaspor un öyle bir kadrosu vardı ki Bursaspor taraftarlarının maç kaybetmeye tahammülü yoktu. Berabere kaldığımız vakit Merinos’ un olduğu kale tarafından futbolcularımız zor kaçıyordu. Hiç yenilmedik mi elbette yenildik. Mesela Eskişehirspor’ a Bursa’daki şampiyonluk maçında 3-1 yenildik. Ama çok iyi bir takımımız vardı. Bunu ertesi sezon telafi ettik ve 1.lige terfi etme hakkını kazandık. O gün bugündür de 1.ligdeyiz. Ufak tefek hatalar oldu. Ama Türkiye’de ayakta durabilen Bursaspor’ dan başka takım tanımıyorum. Altay ,Eskişehir,Feriköy,Sakarya, Ankaragücü bu takımların hepsi 2. lige düştü. Ama Bursaspor bir şekilde ayakta kalmasını bildi. Bence bu da bir başarıdır. 

Eskişehir olaylarının başlangıcı ile ilgili olarak birçok büyüğümüzden farklı anılar dinledik. Mümkünse bir de sizden dinlemek isteriz. 

Bu olayları başlatan Eskişehir Amigosu Orhan dı. Olaylardan bir süre sonra arkadaş olduk. Çok değerli bir insandır. 

Bursa’da Bursaspor – Eskişehirspor maçı var. Eskişehirliler de maç için Bursa’ya gelmiş. 

Onlar da haklı tabi takımlarını destekleyecekler. 

Amigo Orhan eline bir kova almış, içine su doldurmuş, kovanın dibini delmiş, delik kovayla Atatürk Stadında tur atıyor .Olacak iş mi ? 

Kaleci Gündüz Özcebe bir tekme attı. Kösteklendi falan ama devam etti. Olaylar bir büyüdü, Altıparmak SSK Hastanesi’nde 38 Eskişehirli ağır yaralı olarak tedavi gördü. 

Biz Eskişehir’e gittiğimizde onlarda bizim arabalarımızı Porsuk nehrine attılar. Öyle ki dönemin model arabaları 302’ leri Porsuk’ta yüzdürdüler. 

Unutamadığımız bir maçı anlatır mısınız ? 
İstanbul a gittik. Beşiktaş’ın Teknik Direktörü Metin Türel. Beşiktaş, kalemizi öyle bir muhasaraya aldı ki ceza sahamızın dışına çıkamıyoruz. İnönü Stadı hınca hınç dolu. Biz deniz tarafındaki kale arkasındayız... 

Bizim taraftarda mangal gibi yürek var. Birimize dokunsalar bin kişi üzerine çıkar. Öyle birlik vardı aramızda. Son dakikada bir pozisyon oldu, golü attık. Metin Türel kulübenin önünde bilardo sopası gibi iki seksen uzanmış kalmış. Kalbi duruyormuş neredeyse. Bütün Beşiktaşlı futbolcular pırasa gibi yerlerde. Bizim futbolcularımız ise fazla şımarmadan; alnı ak, başı dik,galibiyette bizimmiş deyip sahayı terk ettiler. 

Bursaspor Kulübüne hizmetleri bulunan birçok değerli insan zaman içerisinde ebediyete göç etti. Kulübe hizmetleri geçmiş insanlarla unutamadığınız bir anınız var mı ? 
Bursaspor’ un, Altay’ ı 2-0 yenerek kupayı aldığı maçta, rahmetli Tulipan golü attıktan sonra yanıma kadar gelerek bana tebessümde bulundu. Ve sanki ” Yaşar Ağabey bak golümü attım, görevimi yaptım.” Der gibiydi. Bu beni çok duygulandırdı. Bu olaydan kısa bir süre sonra Tulipan’ ı talihsiz bir şekilde kaybettik ve ben o anı hiç unutamadım. Allah ondan razı olsun. Yerinde dinlendirsin. Cenazesinde Bursaspor taraftarları olarak elimizden geleni yaptık. Ona olan vefa borcumuzu ödemeye çalıştık. 

Yakın bir zamanda Muhtar Tucaltan kaybettik. Kendisi ile unutamadığınız bir anınız var mı ? 
Var tabi...Takım Kükürtlü de kamp yapıyor. O sezon kümede kalma mücadelesi veriyoruz. Bana “Yaşar sende gel çocuklara moral ver” dedi. Bunun üzerine Kükürtlü’ ye ben de gittim. Çocuklara aynen şunu söyledim. “ Bizler Bursasporluyuz .Hiçbirinizin Bursasporluluğundan şüphe etmiyoruz. Varımızla, yoğumuzla mücadele edip kümede kalmalıyız.” Muhtar Tucaltan’ ın o sene de büyük emekleri geçti.Allah rahmet eylesin. Nitekim Sedat 3 ‘ün Adana Demirspor’ a attığı tek golle kümede kalmayı başardık. 

Bursa’da yetişen yeni neslin İstanbul takımlarına olan sempatisi var. Bursa’ daki çocuklar özellikle son yıllarda Bursaspor’ dan uzaklaşmaya başladı...Bu durumu nasıl değerlendiriyorsunuz ? 

Bursaspor sevgisinin toplumun tüm katmanlarında artması için öncelikle Bursaspor’ un başarılı olması gerekir. 

İstanbul takımlarını yenmeyi başarıyoruz ama çok geçmeden Şekerspor’ dan 6 tane gol yiyoruz. Bursaspor BAZEN POYRAZ BAZEN LODOS esiyor...Bu şekilde taraftar kazanılmaz. Çocuklara Bursaspor’ u aşılamanız zorlaşır... 

Bakın Bursaspor kurulmadan önce ben Fenerbahçe’ yi tutardım. ..Beş takım birleşerek Bursaspor’u oluşturdu. Yani 1963’te benim kendi evladım doğdu. Ben o günden sonra sadece ve sadece Bursasporlu oldum. Ben etrafımdaki bazı insanlara çok kızıyorum. “Sen önce kendi çocuğunu sev sonra komşunun çocuğunu sev” diyorum. “Bursalıysan Bursaspor’ un mücadelesi için yardımda bulun”...Ki elin çocuğu mutluyken senin çocuğun üzülmesin... 

Unutmayın Bursasporluluk dayanışmayla yaşar... 

Son olarak Bursaspor Yönetimine,Bursasporlu taraftarlara,sizden bayrağı devralan tribün amigolarına iletmek istediğiz mesajlarla sohbetimizi noktalayalım isterseniz... 

Stadyumda 23 bin insan varken biletli kişi sayısı 7500 olarak görülüyor. Bu konu çok önemli yönetim kurulumuz bu konuya kesinlikle hassasiyet göstermeli. Maddi durumu müsait olmayanlar için eşantiyon bilet verilebilir ancak maddi durumu müsait olanlar maça bilet alarak girmelidir. Herkes bedavacı olursa Bursaspor kalkınamaz. Ortada dayanışma bilinci kalmaz. 

Bursaspor taraftarlarına mesajım da şudur.” Lütfen medeni duyguları göz önünde bulundursunlar.” “Her ortamda efendi olsunlar.” Ona tokat buna tokat bu Bursasporlulukla bağdaşmaz. Bu yapılan hatalar lütfen bir daha tekerrür etmesin. Bursaspor seyircisine gıptayla bakılmasını sağlasınlar... 

Bir de son dönemdeki tribün amigolarına seslenmek istiyorum. Tribünleri tek ses, tek yürek haline getirsinler. Bölünme olmasın. Bundan böyle tribünlerden çatlak sesler çıkmasın. 

Ben artık Bursaspor’ un kümede kalma mücadelesi vermesini istemiyorum. Gelmiş geçmiş başkanlar şampiyonluk hedefi göstermekten çekindiler. Bu yüzden Bilenser’ in gösterdiği Şampiyonluk hedefini destekliyorum. Esmese bile gürlüyor ya yeter...Olmayalım ama zorlayalım... 

Bu güne kadar Bursaspor’ a yapmış olduğunuz katkılarınızdan dolayı ve röportaj teklifimizi kırmayıp bizi ağırladığınız için Grupceync ailesi adına şükranlarımızı sunarız. 

Grupceync olarak yaptığınız başarılı çalışmalarınızı görüyor ve duyuyorum. Eğer Bursaspor dinamiğinin tüm organları ile düzenli ilişkiler kurmayı becerirseniz çok daha başarılı olabilirsiniz. Ben de beni ziyarete geldiğiniz için teşekkür ederim.

TARİH: 09.08.2002
RÖPORTAJ: Özgür Tetiköz-Uğur ÇELİKKOL
Organizasyon&FOTOĞRAFLAR: Uğur ÇELİKKOL